Nefes kesen bir tempo. İnsanı çepeçevre saran bir hikâye.
Beklenmedik olaylar örgüsü...
İçine çektiğin nefes gibidir hayat. Önce alırsın, sonra verirsin.
Her şey hareket halindedir. İleri ve geri. Öne ve arkaya. İçe ve dışa.
Yukarı ve aşağı. Sarkaç hiç durmaz. Ritim kendini telafi eder.
Her inişi çıkış, her doğuşu yok oluş, her acıyı sevinç izler.
Bu yüzden her keder mükâfatlanır. Her fedakârlık ödüllenir.
Her borç mutlaka ödenir.
İstanbul Dragos’taki yazlık evde ölü bulunan bir adam.
İntihar mı yoksa cinayet mi belli değil.
Aynı anda İstanbul’un başka bir noktasındaki evde bulunan
karısı kendi isimlerini taşıyan kuşların boyunlarının kırılarak
öldürüldüğünü fark eder. Bir sorun daha vardır.
Hiçbir şey hatırlamamaktadır.
Olayı takip edenlerden biri yükseleceğine kesin gözüyle bakılırken
emniyet içindeki bir grubun kumpası neticesinde sürülen ve hakkında
dava açılan bir istihbaratçı, diğeri ise kadın olmanın zor olduğu
topraklarda Cinayet Büro’da çalışan tek kadın polis.
Bu iki kişi gittikçe karışık bir hal alan soruşturmayı yürütürken
birlikte çalışmaya koyulurlar. Soruşturma derinleştikçe geçmişteki
sırlar ve bedeli ödenmemiş günahlar bir bir ortaya çıkmaya başlar.
Artık herkes kendi geçmişiyle yüzleşmek zorundadır.
Başak Sayan “Bağlanma Korkusu” ve “Kelebeğin Kaderi”nin ardından
bu kez “Ölü Kuşların Sessizliği” ile okuru psikoloji ve felsefenin
iç içe geçtiği, soluk soluğa okunacak, heyecan dozu yüksek,
sırlarla dolu bir dünyaya davet ediyor.
Başına gelenlerin nedenini anlamak için geçmişine bak!
Sürükleyici hikayesi ile Başak Sayan’ın Ölü Kuşların Sessizliği, okuyucuyu kısa sürede etkisi altına alıyor. Destek Yayınları’ndan çıkan kitap ilk olarak 2016’da yayınlandığı günden beri polisiye tutkunlarının beğenisini topluyor. Ölü Kuşların Sessizliği kitabı, günümüz romancılığına bakış açısı ile anlatımını edebiyatseverlere sunuyor ve kitaplıklarında yer alıyor.
Kitap, İstanbul Dragos’taki yazlık evde ölü bulunan bir adam ile başlıyor. Cinayet ya da intihar olup olmadığı belirlenemeyen ölüm sebebini araştıran polisler ve ölen adamın eşi gibi karakterlerin de hikayeye katılımıyla roman derinleşiyor. Soruşturma derinlere indikçe geçmişteki sırlar ortaya çıkıyor ve herkes geçmişi ile hesaplaşacağı bir noktaya geliyor. Okuyucuyu sürükleyici bir anlatımın beklediği kitapta psikoloji ve felsefenin bir araya geldiği, heyecanlı, soluksuz takip edilecek, sırlarla dolu bir dünya karşılıyor. Her yaştan yetişkinin okuyabileceği Ölü Kuşların Sessizliği, bilincin derinlerinde yatan gizli kalmış anıların, sırların bir anda dışarı çıkmak zorunda kalışı ile beklenmedik olayların yaşanmasını konu ediniyor. Polisiye bir maceranın içine düşen okur, heyecanlı bir gerilim hikayesini bir nefeste okuyabilmenin zevkini yaşıyor. Okuyucuya aşk, macera, gerilim üçgeninde ilerleyen psikolojik etkisi yüksek bir hikaye sunuluyor. Kitap, bir anlamda her insanın geçmişe dönük bir yolculuğa çıkmasını sağlıyor. Bugün başınıza gelenlerin sebeplerini merak ediyorsanız dönüp geçmişe bakmanızı öğütlüyor. Hayatın hep birbirine bağlı bir nedensellikle ilerlediğini, her olayın birbiri ile var olduğunu anlatıyor.
Ölüm ile başlayan kitabı okurken suçlunun kim olduğu merak ediliyor. Suçluyu öğrenebilmek için dilin akışına kapılan okuyucu 496 sayfalık Ölü Kuşların Sessizliği kitabını bir solukta okuyor. Yeni dönem Türk yazarlarından biri olarak sayılabilecek Başak Sayan, üçüncü kitabı olan Ölü Kuşların Sessizliği’nde kurgu türündeki başarısını bir kez daha kanıtlıyor. Kitabı yazmaya başladıktan sonra bir dönem ara verdiğini, eseri ancak üç, dört yılda tamamlayabildiğini söylüyor. Kitabın ayrıntıları, bireylerin sırları ve polisiye türünün getirdiği sorumluluk ile yazar üstlendiği ince işçiliğin hakkını veriyor. Dünyada var olan her şeyin kendi zıttıyla birlikte var olduğunu okuruna anlatıyor. Soruşturma sırasında çözülmeye başlayan sırlar ile heyecanlı bir anlatım okuma zevkini artırıyor.
Soluksuz bir gizemin içine dalmayı isteyen okuyucuların ilgiyle okuyacağı kitaplar arasında yer alıyor. Kitap, sosyal paylaşım sitelerinde, okuyucuların fikirlerini paylaşması ile her geçen gün takipçisini artırıyor. İlgi gören kitap sayesinde yazarın diğer kitapları da okuyucuları kendine çekiyor ve yazara olan hayranlık büyüyor. Bir diğer mesleği oyunculuk olan Başak Sayan, son zamanlarda edebiyata ağırlık verdiğini ve mümkün olduğunda kitaplarının filme çekilmesini istediğini de röportajlarında dile getiriyor. Kitabın sürükleyiciliği ile okurken olayların gözler önünde sahne sahne canlandırılabilmesi, aynı zamanda dilin gücünü de gösteriyor.
Yeni dönem Türk yazarlarını ve kitaplarını keşfedebilmek için deneyimlenmesi gereken bir kitap olarak Ölü Kuşların Sessizliği raflarda yerini alıyor. Keşif duygusuna sahip okuyucular için yeni yazar ve hikayeleri takip etmenin keyfine varılması sağlanıyor. Türün takipçisi olan okurseverler için Başak Sayan yeni bir alternatif olarak dikkat çekiyor. Ölü Kuşların Sessizliği kitabı sürükleyici bir hikaye vadediyor. Olayın kurgusu, psikoloji ve felsefeyi iç içe geçirmesi sayesinde okuyucuda içsel bir yolculuğa çıkmayı da sağlıyor. Kitap, okuyucunun zaman zaman kendisi ile yüzleşmesini ve kendi yaşam hikayesinin sırları ile baş başa kalabilmesine de olanak tanıyor. Ölü Kuşların Sessizliği’nin sırrı çözülürken, kendi içinde derinlemesine bir yolculuğa çıkabilmeyi göze alan okuyucularını bekleyen kitap, insanın kendi içine ve hayata tuttuğu aynası ile tanışmasını sağlıyor.